Ölümlü Kazada Tazminat ve Sigorta

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2008/7966
Karar No.
2010/3504
Tarihi
30.03.2010
İLGİLİ MEVZUAT
818-BORÇLAR KANUNU/44
2918-KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU ( KTK )/85/91/92
KAVRAMLAR
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
TRAFİK KAZASINDA ÖLÜM
ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTACISI
TAM KUSURLU TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLÜM
ÖZET
TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLEN SÜRÜCÜNÜN DESTEĞİNDEN YOKSUN KALANLARIN SORUMLULUK SİGORTACISINA YÖNELTEBİLECEKLERİ YANSIMA YOLUYLA OLUŞAN ZARARLA İLGİLİ TAZMİNAT İSTEMLERİNİN TUTARI, İŞLETENE KARŞI İLERİ SÜREBİLECEKLERİ TUTAR KADARDIR. SOMUT OLAYDA, DAVACILAR MURİSİNİN, İŞLETENİ VE SÜRÜCÜSÜ OLDUĞU ARAÇLA TAM KUSURLU OLARAK TEK TARAFLI KAZA YAPMASI SONUCU ÖLÜMÜ NEDENİYLE DAVACILARIN TALEP ETTİKLERİ DESTEKTEN YOKSUNLUK TAZMİNATINDAN İŞLETENİN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENMİŞ DAVALI ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTACISININ SORUMLU TUTULMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 7. Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01.05.2008 tarih ve 2008/3-2008/189 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı, olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 30.03.2010 gününde davacı avukatı ile davalı avukatı gelip, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, davacılardan M.’in eşi, diğer davacıların babası olan H.K.’ın sürücü ve işleteni olduğu aracın davalı nezdinde trafik sigortalı iken tek taraflı kazada öldüğünü, müvekkillerinin desteklerinin ölümü nedeniyle yoksun kaldıkları tazminatı davalının ihtara rağmen ödemediğini ileri sürerek, şimdilik 7.000,00 YTL tazminatın, ıslah dilekçesi ile toplam 80.000,00 YTL tazminatın 14.12.2007 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, işleten ve sürücü olan murisin, dolayısıyla davacıların taleplerinin teminat dışı olduğunu, murisin kusurundan davacılar yararlanamayacağı gibi, 3’ncü kişi konumunda da olmadıklarını, mahkemenin yetkili olarak avans faizi istenemeyeceğini savunarak, davanın reddin istemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, bedensel zararların davalıdan istenebileceği, davacıların 3’ncü kişi oldukları, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Bilindiği gibi Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası KTK.’nun 91/1’nci maddesi uyarınca işletenlerin aynı Kanunun 85/1’nci maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türüdür. KTK.’nun 85/1’nci maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olması hainde araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağını öngörmüştür. Yani KTK.’nun 91’nci maddesine göre zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunu belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.

Sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Yasanın 92’nci maddesinde araç sürücüsünün bu kapsam dışında kaldığına ilişkin hüküm bulunmadığı gibi, genel şartlarda da bu yolda bir sınırlama getirilmemiştir. O halde sürücünün ölümü nedeniyle işletenin ve onun sigortacısının sorumluluğu ilke olarak benimsenmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus zarar verici bir olay sonucu ölen sürücünün ekonomik desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zarar ölen sürücünün değil destekten yoksun kalanların bir başka ifadeyle işletene göre üçüncü kişi konumunda olanların üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yoluyla meydana gelen zarardır ve destekten yoksun kalanlar bu zararlarının tazmini için zarar sorumlusundan istemde bulunabilirler. Ancak, yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmayıp, sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanamayacak olmalarına, bu itibarla işletenin destek sağlayan kişiye karşı öne sürebileceği savunma nedenlerini destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre, işleten zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürerek, Borçlar Kanunu’nun 44/1’nci maddesi gereğince tazminatın, sürücünün kusuru oranında indirilmesini isteyebilir.

Açıklanan bu ilkeler karşısında, trafik kazası sonucu ölen sürücünün desteğinden yoksun kalanların sorumluluk sigortacısına yöneltebilecekleri yansıma yoluyla oluşan zararla ilgili tazminat istemlerinin tutarı, işletene karşı ileri sürebilecekleri tutar kadardır.

Somut olayda, davacılar murisinin, işleteni ve sürücüsü olduğu araçla tam kusurlu olarak tek taraflı kaza yapması sonucu ölümü nedeniyle davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından işletenin sorumluluğunu üstlenmiş davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumlu tutulması mümkün değildir.

Bu durumda davanın bu gerekçelerle reddi gerekirken, Dairemizin önceki uygulamasına dayalı yazılı gerekçelerle kabulü doğru olmamıştır.

2- Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir edilen 750.00 TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.